1-Genç Ağaçların Budanması ve Terbiyesi;
Genç ağaçlarda kısa zamanda iyi bir çatı teşkil edilmesi ve tacın istenen
büyüklüğe erişerek verimli hale gelmesi istenir. Genç ağaçlara istenen şeklin
verilmesinde gelişmeyi sekteye uğratacak aşırı kesimlerden kaçınılmalıdır. Her
ne kadar genç meyveye yatmamış zeytinlerin budanması vegetatif gelişmeyi
geriletirse de kuvvetli bir gövde ve ana dal sistemi elde etmek üzere ilk
yıllar bazı budamaların yapılması da gereklidir. Zeytin ağaçlarına goble, koni,
serbest vazo v.s gibi çeşitli şekiller verilmektedir. Bununla beraber genç
ağaçları bir tek gövde ve 3-4 ana dallı olarak şekillendirmek genellikle uygun
düşmektedir.
Bu gövde ve çatının teşekkülü ilk bir-iki gelişme mevsiminde
geliştirilebilir. Bu amaçla istenen yükseklikteki (30-60/ cm.) bir gövde
üzerinde iyi dağılmış ve aynı noktadan çıkmayan ana dallar seçilir. Bunların
geliştirilmesine gayret edilir. Gövdeden ve dipten çıkan sürgünler kesilir.
Bütün yaz bu işlemlere devam edilir. Ayrıca gövdeyi güneş yakmalarına karşı
korumak ve gövdeden obur çıkışını önlemek üzere, kağıt ve benzeri maddelerle
gövdeler sarılabilir. İkinci yaz boyunca da ana dal seviyesinde görülecek fazla
sürgünler ve dip sürgünler kesilir. Bu işler yazın yapılmamışsa ve kanser
tehlikesi yoksa kışında yapılabilir. İlk yıllar genç ağaçların üst kısmında
islenmeyen dallar dışında dal kesimi yapmamak veya çok az kesim yapmak gerekir.
Daha sonra 3-5 yıl ana dalların teşekkülü sağlandıktan sonra ikinci ana
dalların geliştirilmesi safhası başlar. Bu zamanda taç da dal yoğunluğu
arttığından dal seyreltmesi yapılır. Bu budamayı bir defada değil, bir çok
yılları içine alan bir devrede uygulamak uygun olur. Ağaçların hafif ve
sistemli bir şekilde budanması, mahsuldarlığın gerilemesini önler. İkinci dal
sisteminin birçok yıllara dağılarak şekillendirilmesi, çok yapraklı ve geniş
"meyve kafesi" oluşmasını sağlar.
2-Verimli Ağaçların Budanması;
Yetişkin ağaçlar, kök-yaprak ve yaprak-odun faaliyetleri yönünden belirli
bir dengeye erişmiş, meyve verimleri yüksek ağaçlardır. Ağaçlar büyüdükçe ve
yaşlandıkça daha fazla meyve verirler; kendi hallerine bırakılırlarsa taç
dengeleri bozulur. Mahsul kafesinde, kuru kısımlar ve zayıflamış sürgünler
artar. Mahsul kafesi, ağacın en altından tepesine kadar yuvarlak 1 m. kadar derinlikte
bir tabakadan ibarettir. En yüksek ürünü alabilmek için, bu kafesi yanlarda ve
üstte sıhhatli ve verimli şanlarda tutmak gerekir.Tepede sıklığın artması,
kurumuş kısımların ve canlı dallarda seyreltmeyi gerektirir. Böylece havalanma
ve ışıklanma ile özümlemenin daha iyi şekilde yapılması sağlanır. Ayrıca
seyreltme ile toplama ve ilaçlamada kolaylaşır, hastalık ve zararlıların
gelişmesi de önlenir. Zeytin ağacından alabildiği besin maddesinden fazla
mahsul verme temayülü vardır. Fazla mahsûl alındığı yıllar ekseriyetle yıllık
sürgünlerin büyümeleri yetersiz kalır. Ertesi yıl meyve verimi oldukça düşer.
Bir yıl ürün verip bir yıl vermeme haline periyodisite denir. Bu durum
elverişli olmayan şartlarda daha çok görülür, iyi bakım ve besleme şartları uygun
bir budama ile ağacın tabiatında mevcut olan periyosite (alternans) yi
hafifletmek mümkündür. Zeytinciler çoğunlukla ağacın alternans temayülüne
uyarak iki yılda bir ürün almayı kabullenirler. Buna göre de iki yılda bir dolu
yılında hasadı takiben budama yaparlar. Böylece alternansı bir ölçüde tahrik de
ederler. Budamada asıl amaç, ağaçta mahsulün çok olduğu zaman fazlasını biraz
olsun atmaktır. Bu maksatla bol mahsul öncesinde bir budama yapılması gerekir.
Ayrıca alternansı önlemek için dolu yılında meyve tutumundan hemen sonra meyve
bağlama sahasında normal meyvede filizleri muhafaza ederek aşın yüklü ve küçük
sürgünleri kesmek sureti ile bir seyreltme yararlıdır. Bu tür seyreltmeden amaç
az yaprak ve çok meyveyi atmaktır. Böylece meyvenin atılması ile ağaçlar bir
miktar sürgün yapma imkanına kavuşmuş olur.İki yıl da bir budama yerine her yıl
yapılan hafif bir budama genellikle verim yönünden en iyi sonucu vermektedir.
Budama zamanı;
Ağaçlar yılın her zamanında budanabilir ancak budama soğuğa karşı ağacın
direnci azalacağından soğuk tehlikesi olan yerlerde şiddetli soğuklar geçtikten
sonra yapılmalıdır. Ilık yerlerde kışın veya ilkbaharda yapılır. Kanserde
bulaşık yerlerde yağışsız ve sıcak bir mevsimde, çok bulaşık durumda yaz içinde
budama yapılmalıdır. Kurak bölgelerde budama mümkün olduğunca geç yapılır. Zira
budamadan önce yağış miktarının bilinmesi gerekir. Diğer meyve türlerinde
olduğu gibi zeytin ağaçları da çok zayıf veya çok kuvvetli değil, orta kuvvette
oldukları zaman en verimli olurlar. Sulama, gübreleme, budama, gibi bakım
işleri ile bu durum sağlanabilir.
Budamaya başlamadan önce ağaçların durumu gözden geçirilir;
-İyi bir mahsul alınmışsa, orta bir budama yapılır.
-Yağış kıt, sulama yapılmamışsa ağır bir budama yapılır.
-Toprak şartlan iyi, gübre ve suda kullanılmışsa hafif budama yapılır.
-Hastalık ve zararlıların etkisi ile zayıflamışsa ağaçlar daha fazla
budanır. Soğuk kış devrelerinden sonra soğuk zarar görmüş ağaçlarda yaprak
dökümü, kabuk çatlama, filiz kurumaları olur. Böyle ağaçlardan zarar görmemiş
gözlerden ilkbaharda bol sürgün meydana gelir. Eğer soğuktan hemen sonra kesim
yapılırsa zarar görmemiş gözlerden sürecek sürgünler kesilmiş olabilir, o
nedenle soğuk zarar görmüş ağaçlarda kesim işini Haziran-Temmuz da yapmak gerekir.
Budama Uygulaması;
-Zeytin ağacında kesim işine ağacın tepesinden başlanarak aşağıya doğru
inilir. Ağacın üst kısımları daha çok özsu çektiğinden aşağı kısımlara göre
daha ağır budamaya tabii tutulurlar.
-Ağaç üzerindeki oburlar kesilir. Ancak eğilmiş, uzamış, zayıflamış
dallardan çıkan bu dalların yenilenmesinde kullanılacak oburlar bırakılabilir.
-Kurumuş çok zayıflamış dallar kesilir.
-Yapraklı bir sürgünün ucu kesilir. Uç alma daha çok şekil budamasında
kuvveti azaltacak filiz ve dallarda uygulanır.
-Bir dalın alabildiğine uzamasını önlemek için dal kısaltılarak geriye
alınır.
-Don, dolu, sırık, haşere zararları yanında kanser bulaşmasına, budamada
sebep olabilir. Zeytin kanseri görülen yerlerde yazın, kurak mevsimde budama
yapılmalı, budama nemli havada yapılıyorsa budama aletleri dezenfekte edilmeli,
budamadan sonra ilaçlama yapılmalıdır.
Gençleştirme Budaması;
Zeytinliklerde yaşlanma veya hatalı bakım, budama, şiddetli kuraklık, aşın
soğuklar, hastalık veya zararlılar nedeniyle vaktinden önce verimden düşen
ağaçlarda gençleştirme budaması yaparak iyi bakım tedbirleri ile tekrar
mahsuldar hale getirmek mümkün olur. Zeytin, gençleştirme budamalarına en
dayanıklı ağaçların başında gelir. Yaşlı ve verimden düşmüş ve zeytinliklerin
gençleştirilerek ıslahı genellikle taçta, ana dallar seviyesinde ve gövde
seviyesinde, ayrıca dipten toprak seviyesinden olmak üzere üç esasa göre
yapılmaktadır.
1-Taçta İskeletik Budama:
Bu budama uzun yıllar ihmal görmüş yada aşırı kuraklık şiddetli soğuk veya
hastalık ve zararlıların tahribatı sonucunda-taçla verimden düşmüş ve gerileme
görülen ağaçlarda uygulanır. Burada esas kaide ağacın üst ve yan uçlarında
bilek kalınlığındaki dallar muhafaza edilir, çapı 3-5 cm den az kalınlıktaki
bütün dal ve dalcıklar budanarak çıkarılır.
İskeletik budama uygulandıktan sonra 2-3 yıl içinde taçta latent gözlerden
yeni sürgünlerin teşekkülü ile verimlilik yeniden meydana getirilir.
2-Ana dallar veya gövde seviyesinde
yapılan gençleştirme:
Ana dalların gövdeye bağlandığı kısım iyi ise dallar gövdeye 30-35cm.
mesafeden budanarak kabaklanan kesim yerleri perdahlanarak macunlanır. Eğer
ağaç henüz bir miktar mahsul vermekte ise kesimler tedrici olarak yapılabilir.
Tedrici kesimlerde ilk yıllarda bilezik alınıp ertesi yıl kesilebilir. Tedrici
gençleştirmede bilezik alma işlemi her iki yılda bir ana dallar üzerinde aynı
yükseklikte, sıra ile uygulanmalı ve böylece gençleştirme 6-8 yıl içinde
tamamlanmış olmalıdır. Bilezik alma işlemi ağaç mahsul yılına girerken en geç
15 Şubata kadar uygulanırsa o yıl bu ağaçlardan bol mahsul alınır. Ertesi yıl
bilezik alınan dal mutlaka çıkarılmalıdır. Ayrıca aynı yıl bileziğin altından
gençleştirmeyi kolaylaştıracak kuvvetli sürgünler teşekkül eder. Bu sürgünlere ilk
yıl dokunulmaz ertesi yıl bir kısmı seyreltilip iyi durumda olan dört beş
sürgün seçilerek daha ertesi yıl bir seyreltme daha yapılır, seçilen
sürgünlerin fazla yükselmesine meydan verilmez, tali sürgünlerin yanlara doğru
gelişmesi sağlanır. Ağacın gövdesi yüksek, aynı zamanda dallar da yükselmişse
ağacın gövdesi 40-60 cm yükseklikte olacak şekilde dipten 70-80cm mesafeden
gövdeye l cm genişlikte çepeçevre bilezik alma yapılarak ağacın boyu indirilir.
Bu işlem ağaç verim yılına girerken uygulanırsa o yıl bol ürün alınır. Eğer
gövde yabani ise yine aynı yükseklikten gövde etrafına birkaç tane yama aşı
yapılır. Aşılar tuttuktan sonra bunların sürmesi için aşı yapılan yerlerin
üzerinden yanıtı boğmalar yapılır. Aşı tatbikinden 2-5 yıl sonra aşı yerinin 30-35
cm yukarısından çepeçevre bilezik alınır ve ertesi yıl ağaç aynı noktadan
kabaklanarak gençleştirilmiş olur. Verimsiz topraklarda bilezik alma veya boğma
yapma sakıncalı olabilir.
3-Ağacın dipten kabaklanması:
Şayet gövde yaralanmış, yanmış, hastalık ve haşerelerden tahrip olmuş
ise veya yaşlanarak içleri boşalmış, kurumaya yüz tutmuş ise gövde toprak
seviyesine yakın kesilerek kabaklanır. Kesim yeri perdahlanır, çürümeyi önlemek
için ince bir tabaka yağlı boya astar sürülür. Tedricen yapılacak dipten gençleştirmelerde
ağaç mahsul yılına girer 1-2 cm genişlikte gövdenin dip kısmından bilezik alma
uygulanmalı esas kesim daha sonraki yıllarda yapılmalıdır. Böylece daha o yıl
bileziğin altından teşekkül edecek sürgünler gençleştirmeyi garanti altına
alacak ve hem de ağaçtan mahsûl alınacaktır, ilk yıl sürgünler gelişmeye
bırakılıp ertesi yıl bir miktar seyreltilmelidir. Üçüncü yıl bir seyreltme daha
yapılarak seçilmiş sürgünler uçları alınarak fazla yükselmeler önlenmelidir.
Daha sonra bunlar üzerinde taze dalların gelişmesi sağlanmalıdır.
Dipten kabaklayarak gençleştirmede ağacın toprak üstü kısmen gençleşmekte
toprak alt kısmı gençleşmeden kalmaktadır. Kök aksamımda gençleştirmek
amacıyla; yaşlı ağacın dip kısmı açılarak, kalın bir kökte bir parça yumru kesilip
gövdeden ayrılması şeklinde bir uygulama yapılabilir. Kesim yeri 10 cm
kalınlıkta toprak tabakası ile örtülerek bir işaret kazığı ile yeri belli
edilir. O yıl burada teşekkül eden sürgünlerden bir kısmı seçilir. Diğerleri
kesilir. Bu sürgünlerin 4-5 yıl içinde büyüyüp meyveye yatması için, ana ağacın
gölge yapacak kısmı, ağır bir şekilde budanır. Bu arada ana ağaç mahsul vermeye
devam eder ve 5-6 yıl sonrada tamamen dipten çıkarılır.
Genç sürgünler ise kesilen kök kısmından dipten yeni genç kök sistemi
oluşturur. Bakım şartlan uygun alanlarda gençleştirilen her ağacın ortasına bir
yeni fidan dikilerek kesafetin arttırılması da pratik bir yoldur.
0 yorum: