Teorik Bilgi:
Gliserinin organik
asitlerle oluşturduğu esterler gliseritleri meydana getirmektedir. Trigliseritler
ise gliseritle 3 farklı ya da aynı yağ asidinin birleşmesi sonucu oluşan
bileşikler olup bitkisel yağların ana maddelerinden biridir. Zeytinyağı 20 tür
trigliseritten oluşmaktadır. Fakat bu 20 farklı trigliserit türünün yağ
içerisindeki oranları farklıdır. Gliserol köküne 3 tane linoleik asidin
bağlanmasıyla oluşan ve bu analizde incelenen trilinolein (LLL) trigliserit
türünün natürel zeytinyağı içerisindeki oranı en fazla %1,5 olabilir. Fakat
ayçiçek yağı için bu oran %20 civarındadır. Bitkisel yağlarda ve buna bağlı
olarak zeytinyağlarında trigliserit kompozisyonu 42 karbondan başlayıp 52
karbonda bitmektedir. Zeytinyağında tohum yağı veya diğer bitkisel yağ
türlerinin tağşişinin saptanması amacıyla yapılır. Natürel zeytinyağlarında
trilinolein oranı 0,10 – 0,17 civarındadır. Ayçiçek yağında ise bu oran 22,02
civarındadır. Zeytinyağına yapılacak düşük oranda yağ tağşişi bile bu oranı
yükseltmektedir. Trilinolein değerinin bir üst limiti yoktur fakat natürel
zeytinyağında bu oran 0,25’i geçerse o yağda tağşişten şüphelenmek gerekir.
Trigliserit kompozisyonu
tayini için yaygın olarak HPLC (yüksek performanslı sıvı kromatografisi)
yöntemi kullanılmaktadır. HPLC cihazı güç birimi, pompa ve algılayıcı olmak
üzere 3 temel birimden meydana gelir. Pompanın hemen dışında analizi yapılacak
numunenin sisteme verilebileceği bir besleme noktası yer almaktadır. Buradan
sisteme verilen analiz numunesi litrenin yüz binde birine duyarlı şırıngalarla
HPLC’ye verilir ve burada taşıma sıvısına (hareketli faza) karışarak HPLC
cihazının diğer önemli parçalarından biri olan kolona gelir. Cihazın genel bir
şeması aşağıdaki gibidir:
Kolon paslanmaz çelikten
imal edilmiş yaklaşık 30 cm uzunluğunda içi dolgu maddesi ile kaplı bir
çubuktur. Tek görevi taşıyıcı sıvıya verilmiş analiz numunesini mümkün
olduğunca dolandırmaktır. Böylece numuneyi taşıyan sıvının katetmek zorunda
olduğu mesafe çok fazla artar ve buda numunedeki moleküllerin ayrılmasına
yardımcı olur. Kolonun iç yapısı temel olarak aşağıdaki gibidir:
Sıvının katedeceği
mesafe arttıkça ayırmada o kadar iyi olur. Bu yüzden çeşitli uzunluklarda
kolonlar mevcuttur. Kolonun iç yapısındaki dolgu maddesinin de ayırmada etkisi
vardır. Süngerimsi yapıda olan ve üzerinde delikler bulunduran dolgu
maddesinden büyük ve düz moleküller kolayca geçip kolonu terk ederken
moleküller küçüldükçe dolgu maddesi ile etkileşeceğinden kolondan daha geç
çıkacaktır. Kolonlar pompadan sonra HPLC’nin en önemli parçalarından biridir.
Yapıları gereği kolayca tıkanabilirler. Bu yüzden belirli aralıklarla çözücü
sıvılar geçirilerek temizlenmelidir. Yağ sanayisinde genellikle superspher
marka RP 18 model 25 cm’lik kolonlar kullanılır. Bu kolonlardaki dolgu maddesi
4 µm büyüklüğündeki silisyum dioksittir.
Birbirinden ayrılarak
sırayla kolondan çıkan moleküller algılayıcıya gelmeye başlar. HPLC cihazında
kullanılabilecek çok çeşitli algılayıcılar olsada yağ sanayisinde genel olarak
kırılma indisi algılayıcısı kullanılır. Algılayıcı tıpkı refraktometredeki gibi
bir kristalden oluşur. Kristalin içerisinden kolondan çıkan sıvı geçer.
Yukarıdan verilen ışın bu sıvının içerisinden geçerken kırılır ve ışığa duyarlı
dedektör üzerine düşer. Dedektör üzerine düşen ışığın kırılmasını hesaplayarak
elektriksel sinyale çevirir ve yazıcıya iletir. Yazıcı gelen elektrik sinyaline
göre pikleri çizerek analiste verir. Günümüzde yazıcılar yerlerini
bilgisayarlara bırakmıştır.
HPLC’de kullanılan
taşıyıcı sıvıda kesinlikle çözünmüş gaz bulunmamalıdır. Sıvı içerisinde
çözünmüş gazların oluşturacağı hava kabarcıkları pompanın verimsiz çalışmasına
ve hatalı analize neden olur. Bu yüzden kullanılacak taşıyıcı sıvının
ultrasonik banyodan geçirilerek içindeki çözünmüş gazların giderilmesi
gerekmektedir. Sıvı yolundaki hava kabarcıklarının giderilmesi için sıvı pompaya
verilmeden bir süre atık olarak akıtılmalıdır. Sistemde hava kabarcığının
olmadığına emin olunduktan sonra cihaz üzerindeki valf yardımıyla taşıyıcı sıvı
pompaya verilir.
Bitkisel yağlarda
özellikle 42 karbonlu trigliserit miktarı (trilinolein) karakteristiktir. Bu
yüzden bu analizde trilinolein miktarına bakılacak ve teorik bilgilere göre
tağşiş olup olmadığı yorumlanacaktır.
Analizin Yapılışı:
Bir tüp içerisinde 0,5 g
yağ tartılarak üzerine 10 ml aseton eklenir. Tüp iyice çalkalanarak enjekte
edilecek zeytinyağı numunesi hazırlanmış olur. Analizde hareketli faz (taşıyıcı
sıvı) olarak aseton – asetonitril kullanılmaktadır. Sıvı kullanılmadan önce
içerisindeki çözünmüş gazlar ultrason banyosu ile giderilir. Ardından sıvı
yolundaki hava kabarcıklarının giderilmesi için sıvı bir süre pompaya
verilmeden dışarı akıtılır. Sistemde hava kabarcığı kalıp kalmadığı kontrol
edilir. Eğer hava kabarcıkları tamamen giderilmiş ise cihaz üzerindeki valf
yardımıyla hareketli faz pompaya verilir. Hazırlanan analiz numunesi ucunda
şırınga filtresi takılı bir enjektör yardımıyla besleme noktasından HPLC’ye
enjekte edilir. Analiz yaklaşık 1 saat sürmektedir.
Yorumlar:
Yapılan analiz sonucunda
aşağıdaki grafik elde edilmiştir:
Bu grafik üzerinde
yapılan bölümlendirme sonrası 42 karbonlu trilinolein piklerinin değerleri
aşağıdaki ölçümdeki gibi tespit edilmiştir:
Ölçüm sonuçlarından Alan
(Area) değerlerine bakılarak teorik bilgi ile yapılan karşılaştırmada piklerin
istenen değerlerde olduğu görülmüştür. İncelenen numunenin alındığı yağda başka
bir bitkisel yağ veya tohum yağı tağşişi olmadığı söylenebilir.
Hocam iyi gunler almış olduğum zeytin yağından şüphelendim için analiz yaptırdım ancak benim anlayabilecegim türden bir cevap vermediler raporda serbest yağ asitleri miktarı oleik asit % 0,26 ve trilinolein analizi % 18,02 çıkmış bunun ne demek olduğunu aciklayabilirmisiniz teşekkür ederim
YanıtlaSilMerhaba bachadır,
YanıtlaSilDoğru cevap verebilmek adına tahlil sonuç belgenizi (fotoğraf ya da taranmış belge) info@karacaolives.com adresine gönderebilirseniz sevinirim.